YENİLEME-Dünya Bankası, Türkiye’ye toplam 910 milyon dolar tutarında iki finansmanı onayladı

Foreks – Dünya Bankası, Türkiye’ye toplam 910 milyon dolar meblağında iki finansmanı onayladı.

Dünya Bankası İcra Direktörleri Kurulu bugün Türkiye’nin ülke genelinde mal hareketinin daha verimli bir formda gerçekleştirilmesine, ihracatın desteklenmesine, istihdam yaratılmasına ve sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yardımcı olacak elektrikli demiryolu nakliyatını yaygınlaştırmaya yönelik uğraşlarını desteklemek için 660 milyon dolarlık bir finansmanı onayladı.

Doğu Türkiye Orta Koridor Demiryolu Geliştirme Projesi Türkiye’nin mevcut sonlu demiryolu ağının en eski kısımlarından birinin genişletilmesine ve modernize edilmesine yardımcı olacak. Proje dizel motorlu trenler yerine Sivas ilinin Divriği ilçesi ile ülkenin kuzeydoğusunda Gürcistan sonu yakınındaki Kars ili ortasındaki ilişkiyi 660 kilometrelik büsbütün elektrikli ve çağdaş bir demir yolu çizgisiyle genişletecektir. Dört ili kapsayacak olan proje demiryolu güzergahı üzerinde yaşayan yaklaşık 600.000 kişinin refahının yanı sıra mahallî firmalara ve tarım işletmelerine kıymetli bir dayanak sağlayacak.

Divriği-Kars-Gürcistan hududu kesiti tıpkı vakitte Çin, Orta Asya, Güney Kafkasya, Türkiye ve Avrupa Birliği’ni demiryolu ve denizyolu ile birbirine bağlayan kıtalararası Trans-Hazar Memleketler arası Nakliyecilik Güzergahının da kıymetli bir kısmını oluşturuyor. Proje tamamlandığında demiryolu yük taşıma kapasitesini yıllık yaklaşık 750 bin tondan 20 milyon tona çıkaracak ve Trans-Hazar Orta Koridorundaki değerli bir darboğazı ortadan kaldıracak.

Dünya Bankası Türkiye Ülke Yöneticisi Humberto Lopez proje ile ilgili olarak şunları belirtti:

“Türkiye demiryolu ilişkilerini modernize ederek ve genişleterek, mahallî ekonomileri canlandırma ve yetersiz hizmet alan bölgelerde istihdam yaratma, ülkenin lojistik merkezi olma maksadına katkıda bulunma ve ulaştırma bölümünün karbon salımını azaltma üzere çeşitli stratejik gayeler doğrultusunda ilerleme kaydedebilir”.

Açıklamada şöyle devam edildi:

“Türkiye şu anda ekonomik büyümenin kolaylaştırıcısı olarak büyük ölçüde karayolu yük nakliyeciliğine bağlıdır ve mal nakliyatının yaklaşık %95’i karayolu ile gerçekleştirilmektedir. Bu proje ulaşım müddetlerini ve lojistik maliyetlerini azaltacak ve Türkiye’nin batısı ile doğusu ortasındaki temas imkanlarını güzelleştirecek.

Karayolu ile yük nakliyeciliği, ulaştırma bölümünden kaynaklı sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 50’sinden sorumludur. Hasebiyle, yük nakliyatının karbonsuzlaştırılması Türkiye iktisadının karbonsuzlaştırılması ve bilhassa de global ticarette rekabetçi kalmak istiyorlarsa ihracatçılar başta olmak üzere Türk sanayiinin sera gazı emisyonlarının azaltılması bakımından çok büyük kıymet taşımaktadır. Avrupa Birliği’nin (AB) 2026 yılından itibaren karbon ağır eserlere tarifeler uygulamaya başlayacak olması göz önünde bulundurulduğunda, Türk ihracatçılarının karbon ayak izini azaltmak bilhassa hayati değer taşımaktadır. AB pazarı, Türkiye’nin ihracatının yüzde 40’ını oluşturmaktadır. 2030 yılında projenin tam olarak uygulamaya girmesi ile birlikte, 72.332 tonluk karbon emisyonundan kaçınılacağı ve 2060 yılı itibariyle yıllık olarak kaçınılan emisyon ölçüsünün 245.835 tona çıkacağı iddia edilmektedir.

Yolcu ve yük nakliyeciliği için ilişki imkanlarını geliştirmenin, projenin gerçekleştirileceği ve kişi başına düşen GSYH dahil olmak üzere ekonomik refah açısından ulusal ortalamaların gerisinde kalan dört vilayette (Sivas, Erzincan, Erzurum ve Kars) kıymetli sosyoekonomik yararlar sağlaması beklenmektedir. Bu vilayetler tıpkı vakitte çok hava olaylarına da hayli fazla maruz kalmaktadır, münasebetiyle taşkın, heyelan ve orman yangınları üzere olayların tesirlerine dayanabilecek dirençli bir altyapıya olan gereksinim ön plana çıkmaktadır.”

Dünya Bankası Proje Takımı Başkanlarından Murad Gürmeriç proje ile ilgili olarak şunları vurguladı:

“Proje, ekonomik açıdan geride kalmış bölgelerle iklime dirençli irtibat imkanlarını güzelleştirerek ve bu halde istihdam yaratarak ve piyasalara daha uygun erişim imkanları sağlayarak bayanlar, gençler ve kırılgan dutumdaki topluluklar için kıymetli yararlar sunma potansiyeline sahiptir.”

Dünya Bankası Türkiye’de Orta Koridorun genişletilmesini desteklemek için diğer kalkınma ortakları ile birlikte çalışmaktadır. Doğu Türkiye Orta Koridor Demiryolu Geliştirme Projesi için Türkiye Hükümeti tarafından sağlanan kıymetli ölçüdeki finansmanı destekleyici olarak İslam Kalkınma Bankası ve Asya Kalkınma Bankası tarafından da ek finansman sağlanmaktadır.

-Kamu Sıhhati Acil Durumlarına Hazırlığını Geliştirmeye Destek-

Dünya Bankası İcra Direktörleri Kurulu bugün Türkiye’de halk sıhhati acil durumları için hazırlık ve idare kapasitesinin uygunlaştırılması için 250 milyon dolarlık finansmanı onayladı.

Türkiye Halk Sıhhati Acil Durumlarına Hazırlık Projesi aşı üretiminin arttırılmasına ve ülkenin halk sıhhati acil durumlarını tespit etme ve bunlara süratli bir formda müdahale etme kapasitesinin güçlendirilmesine yardımcı olacaktır. Proje ekipman alımları ve teknik yardım faaliyetleri için finansman sağlayarak aşı üretimini destekleyecektir. Acil durumlara hazırlık, ülkenin bulaşıcı hastalıklardan, iklim değişikliğinden ve doğal afetlerden kaynaklı risklere karşı hassasiyeti göz önüne alındığında, çeşitli kaynaklardan doğan halk sıhhati risklerini kapsayacaktır.

Proje uzun vadede yerli olarak üretilen aşılara erişimin arttırılması, hastalık takibinin güzelleştirilmesi ve acil durumlara müdahale kapasitesinin güçlendirilmesi yoluyla Türkiye nüfusunun tamamı için yararlar sağlayacaktır. Bu uğraşlar bulaşıcı hastalıklarının yayılmasının önlenmesine ve halk sıhhati risklerinin azaltılmasına yardımcı olacak, böylece sıhhat, ekonomik ve toplumsal konular bakımından olumlu tesirler yaratacaktır.

Dünya Bankası Türkiye Ülke Yöneticisi Humberto Lopez projenin onaylanması vesilesiyle yaptığı açıklamada şunları vurguladı: “Türkiye, âlâ işleyen bir birinci basamak sıhhat hizmetleri ağı yoluyla uygun maliyetli sıhhat hizmetlerine erişimi arttırarak ve sıhhat sonuçlarını güzelleştirerek sıhhat dalında değerli atılımlar gerçekleştirmiştir. Bu proje, hastalık salgınlarını denetim altına alma ve halk sıhhati acil durumlarına müdahale faaliyetlerini ve risk bağlantısını tesirli bir biçimde planlama kapasitesini güçlendirerek ülkenin bu risklere karşı dayanıklılığını arttıracaktır. Dünya Bankası, Türk halkının global pandemiler üzere yeni ortaya çıkan halk sıhhati risklerinden muhafaza gayretlerini desteklemekten memnuniyet duymaktadır.”

İklim değişikliğinin sıcak hava dalgaları, taşkınlar ve orman yangınları üzere tesirleri, Türkiye’nin halk sıhhati acil durumlarına karşı hassasiyetini daha da arttırmaktadır ve iklimle bağlı doğal tehlike ve bunun sonucunda ortaya çıkabilecek hastalık salgını ve biyolojik tehlike riskleri artmaktadır.

Dünya Bankası Proje Ekibi Lideri Nadwa Rafeh proje ile ilgili olarak “Bu zorluklar Türkiye’nin artan halk sıhhati risklerine tesirli bir halde müdahale etme kapasitesini güçlendirmenin kıymetini vurgulamaktadır” dedi.

Dünya Bankası, Türkiye için sıhhat dalında değerli bir kalkınma ortağıdır. Dünya Bankası Türkiye’de en son olarak COVID-19 pandemisinin sıhhat ve iktisat alanlarındaki tesirlerine karşı yapılan müdahaleleri desteklemede öncü bir rol oynamış ve sıhhat sistemlerinin hazırlıklı hale getirilmesine daha fazla yatırım yapılmasını sağlayacak gerekli tecrübesi ve yüksek standartları ir ortaya getirmiştir.