
Dijital varlıkların son zamanlarda artan popülaritesi bireysel ve kurumsal yatırımcıların fazlasıyla ilgisini çekiyor. Coinler hakkında yeterli bilgiye sahip olan yatırımcılar rahatlıkla işlem yapabiliyorlar. Ancak belirli bir kesim tarafından kripto paralar güvenli mi? Sorusu da gelebiliyor.
Bu teknoloji harikaları genel itibariyle merkezi bir ototeriye sahip olmadıkları için temelde güvenlidir. Karşı karşıya kaldıkları en önemli risk de fiziksel bilgisayarlarda bulunan madenleriniz yani kripto paralarınızdır.
Dijital varlıklarınız eğer sanal bir cüzdana aktarılmamışsa bu bilgisayarların çökmesi durumunda kayıp yaşanabilir. Fakat artık cüzdan konusunda da büyük atılımlar yapıldı. Gelişen teknolojiler ile artık her ne olursa olsun cüzdanlarınızı tekrar kullanabilmeniz mümkün hale geldi.
Güvenlik konusunda bir başka tehdit olarak ise siber saldırıları gösterebiliriz. Oldukça büyük işlem hacimleri nedeniyle kripto paralar hackerların birincil hedefi haline geldi.
Bu saldırılardan yatırımcılarda zarar görebiliyor ancak bu risk hayatın her alanında karşılaştığımız riskler karşısında pek fazla anlam ifade etmiyor.
Hükümetler kripto paradan neden korkuyor?
Özellikle geçmiş dönemlerde kripto paralar pek çok hükümetin tehdit olarak algıladığı bir sistemdi. Gün geçtikçe bu algı değişmeye başladı.
Artık pek çok ülke kripto paraları benimsemeye ve hatta kendi dijital para birimlerini çıkarmaya başladı. Hala bu dijital varlıklara sıcak bakmayan birkaç ülke mevcut tabi. Bunun nedeni de vergi kaçırma gibi yasa dışı işlemlerin önüne geçememeleridir.
Bu paralar sanal defterlerde tutulduğu için ve bu defterler de bir bakıma bölünmüş halde milyonlarca kullanıcının bilgisayarında bulunduğu için merkezi bir otorite tarafından takip edilemiyor.
Bu da hükümetlerin önünü kapatan bir unsur. Yine benzer nedenlerle bankalar ve sivil toplum örgütleri de coinler hakkında hükümetlere baskı uygulamaya da devam ediyor.