Kripto para piyasalarında bir süredir spot alım-satıma yönelik bir eğilim söz konusu olduğunu gözlemliyoruz. Toplam Bitcoin arzının yaklaşık 15 milyon BTC’ye tekabül eden %80,34 gibi rekor düzeydeki kısmı uzun vadeli yatırımcılar tarafından tutulurken, kısa vadeli yatırımcılar tarafından tutulan kısmı ise toplam arzın sadece %19,34’ünü oluşturmaktadır. Bu durum bu varlığı uzun vadeli elde tutmaya yönelik güçlü bir isteği göstermektedir.
Zincir üzerinde hareket eden coinlerin kayda değer oranlarda kâr ya da zarar göstermemesi geçiş piyasasına delalet etmektedir. Fakat aynı zamanda, BTC ve Ether gibi varlıkların vadeli işlemler piyasasındaki açık pozisyonları da ani bir yükseliş gösterdi. Merkezi borsalarda BTC’nin açık pozisyonları 8,7 milyar doları geçti. Bununla birlikte, bu borsaların spot işlem hacimlerinin son yılların en düşük seviyelerinde seyretmesi ve tahmini kaldıraç oranındaki ani yükseliş piyasalarda risklerin yükseldiğini göstermektedir. Küresel jeopolitik gerilimler de finans piyasalarda etkisini gösterdi. Geleneksel olarak güvenli bir liman olan altının değerinde ciddi bir artış görülürken, Bitcoin’in buna tepkisi ise nispeten sönük kaldı.
Opsiyon piyasası, özellikle giderek artan jeopolitik gerilimler karşısında hedging faaliyetlerindeki artışın bir yansıması olarak aşağı yönlü riskten korunmaya yönelik belirgin bir eğilim göstermektedir. Hamas ve İsrail arasında 9 Ekim’de yaşanan çatışma petrol fiyatlarında %4’lük hızlı bir yükselişe neden oldu ve enerji tedarik zincirinin ne kadar kırılgan olduğunu bize tekrardan gösterdi. Bu fiyat artışı, enerji maliyetleri üzerinde dalgalanma etkisi yaratarak nihayetinde Amerikalı tüketicilerin cüzdanlarını da etkileyebilir.
Yönetici değişiklikleri ve düzenleyici gelişmeler açısından ise, Paolo Ardoino’nun Tether’de CEO rolünü üstlenmesi şirket için daha fazla büyüme ve küresel genişleme sağlamaya yönelik stratejik bir hamle anlamına gelmektedir. SEC, Grayscale Investments’ın Bitcoin Borsa Yatırım Fonu (ETF) başvurusunu yeniden değerlendirmeye yönlendiren mahkeme kararına itiraz etmeme yolunu seçti ve bu da kripto para camiasında bir iyimserlik yarattı. Uluslararası arenada G20, kripto para düzenlemeleri için koordineli bir yaklaşımla kolektif hareket etmeye yönelik bir taahhüdü ifade eden “G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Tebliği”ni oybirliğiyle onaylayarak birleşik bir cephe ortaya koydu. Avrupa’da, Avrupa Menkul Kıymetler ve Piyasalar Otoritesi’nin (ESMA) Merkezi Olmayan Finans’la (DeFi) ilgili ciddi endişeleri olduğunu dile getirmesi, kripto camiasında merkezi olmayan mimarinin ve dijital kimliklerin geleceğine, özellikle de Avrupa bölgesindeki gizlilik sorunlarına yönelik kaygıları artırdı. Ekonomik duyarlılıkta Ekim ayında bir düşüş görüldü. Michigan Üniversitesi Anketi’nden elde edilen ön veriler, tüketici güveninin Mayıs ayından bu yana en düşük noktasına gerilediğini ortaya koydu. Duyarlılıktaki bu hızlı düşüş, yaklaşan Kasım toplantısına hazırlanan merkez bankası için bir zorluk teşkil ediyor. Merkez bankası, karışık ekonomik ortam göz önüne alındığında, bir yandan ekonomik büyümeyi desteklerken bir yandan da enflasyon yönetimini hassas bir şekilde dengelemelidir.
