Geçen hafta Bitcoin için dalgalı geçti ve Spot Bitcoin ETF’lerinden önemli net çıkışlar yaşanmasıyla 20 günlük giriş serisi sonlandı ve tablo Nisan ayı sonundaki çıkışları hatırlattı.
Geçmişe baktığımızda, ETF yatırım akışlarının, BTC etrafındaki yatırımcı duyarlılığını ölçmek için izlenmeye değer bir metrik olduğunu görsek de, bunların her zaman “smart money” akışlarıyla uyumlu olamayabileceğini, ayrıca piyasa yönünü öngörmeye yarar bir durumdan ziyade, fiyat değişimlerine tepki olarak ortaya çıkan bir sonuç olduklarını akılda bulundurmalıyız. BTC her $70.000’ın üzerine çıktığında, net ETF girişleri günlük $1 milyara yaklaşıyor. Geçen hafta fiyat düşerken ise, ETF akışları beş günün dörtünde günü eksilerde bitirdi.
BTC’nin değerlemesinde geçen hafta en kritik belirleyicinin, yayınlanan ABD tüketici enflasyon verileri ve Federal Rezerv’in faiz oranı kararları olduğuna inanıyoruz. On-chain metrikler, satışların çoğunun ETF yatırımcılarından değil, uzun vadeli yatırımcılar (LTH), balinalar ve madencilerden geldiğini gösteriyor. Balina varlıklarını ölçen Hodler Net Pozisyon Değişim metriği, son dokuz gündür sürekli negatif değerler göstermekte, daha fazla balinanın bakiyelerini borsalara yatırmasıyla da Bitcoin Exchange Whale Ratio (EWR) yükselmeye devam ediyor. Bu gruplar, ETF’lere kıyasla daha fazla BTC’ye sahipler ve piyasaya açıkça baskı uyguluyorlar.
Buna ek olarak, madenci rezervleri yarılanma sonrası bile azalmaya devam ediyor, bu da madencilerin operasyonel verimliliği sürdürmekte zorlandıklarını, bu yüzden de kârlılıklarını korumak ve daha üst model makineler için yatırım yapmak amacıyla varlıklarını satmaya devam ettiklerini göstermekte. Fakat bununla birlikte, madenci rezervlerinin son dört yılın en düşük seviyelerine yaklaşması nedeniyle, bu gruptan gelen satış baskısının çok düşük olduğu söylenebilir.
BTC, geçen hafta FED’in, mevcut faiz oranlarını korumanın yanı sıra, potansiyel faiz indirimlerini de Aralık ayına kadar erteleme olasılığı olduğunu belirtmesinin ardından korkuya kapıldı. Ancak bu düşüşe rağmen, geçen hafta yayınlanan diğer ekonomik göstergelerin, iyimser yaklaşımlar için daha fazla alan oluşturduğunu belirtmek gerekiyor.
Hem TÜFE (CPI) hem de ÜFE (PPI), aylık bazda yavaşlama belirtileri gösterdi ve tarihsel olarak sıkı işgücü piyasası nihayet gevşemeye başladı, bu ise FED’in uzun süre devam etmesini istemeyeceği bir durum. Bu faktörler, Eylül ayında ilk faiz indiriminin ve ardından Aralık ayında ikinci bir indirimin hala oldukça olası bir ihtimal olduğunu gösteriyor.
Geçen hafta Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) Başkanı Gary Gensler’ın önümüzdeki aylarda olası bir onaydan bahsetmesinin ardından, bir Ether ETF olasılığı daha da yakın göründü. Analistler, ilk spot Ether ETF’inin, SEC’nin başvuru sahiplerinden yalnızca minimal düzenlemeler beklediği geri bildirimlerine dayanarak, 2 Temmuz kadar yakın bir tarihte piyasaya çıkabileceğini öngörüyor.
Ek olarak, bir BIS anketi, merkez bankaları arasında CBDC denemelerinde önemli bir artış olduğunu ortaya koydu. Kavram kanıtlama (POC) projeleri %35 artarken, öncü denemeler ise, özellikle gelişmiş ekonomilerde, 2022’den 2023’e kadar neredeyse üç katına çıktı. Bu, kriptonun başlangıçtan günümüze ne kadar yol kat ettiğini gösteren bir durumdur.
Mutlu işlemler!